Tuz Gölü ve satelit sulak alanları (Kulu, Tersakan ve Bolluk Gölleri, Eşmekaya Sazlıkları), 2000 yılından beri Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsüyle resmi koruma alanı olmasına rağmen, baskın su politikaları nedeniyle tamamen kuruma riskiyle karşı karşıyadır. Tuz Gölü kapalı havzasında yoğun olarak yürütülen sulu tarım faaliyetleri yasa dışı yeraltı kuyularına dayanmaktadır. Her yıl daha derine açılan kuyular havzayı doğal olarak besleyen taban suyunda düşüşe, kontrolü gittikçe zorlaşan bir çölleşme ve tuzlanmaya yol açmıştır. Bölgedeki tek tatlı su sistemini oluşturan Eşmekaya Sazlıkları 1996 yılında inşaatına başlanan barajla tamamen yitirilmiş ve sulak sisteme bağlı yerel ekonominin çöküşüne neden olmuştur. |
İhtilafın ismi: | Tuz Gölü Kapalı Su Havzasının Kuruması |
Ülke: | Türkiye |
İl veya eyalet | Aksaray |
Yer: | Kulu, Şereflikoçhisar, Cihanbeyli, Aksaray |
Konum hassasiyeti | DÜŞÜK (ülke düzeyi) |
Ana kategori: | HES'ler ve su yönetimi |
Alt kategori: | HES'ler, barajlar ve su paylaşım ihtilafları Tuzlanma |
İhtilafa konu olan meta: | Endüstriyel atık Şeker Evsel atık Doğal gaz Su |
Proje detayları | Aksaray ili Kulu, Şereflikoçhisar, Cihanbeyli, Aksaray ilçelerinde Tuz Gölü kapalı su havzasının kuruması sorunu vardır. İklim değişikliği etkilerine ek olarak, başta şeker pancarı olmak üzere sulu tarım amacıyla bölgede açılan kaçak kuyular Tuz Gölü’nü 1987-2005 yılları arasında %60 civarında küçültmüştür. Bugün göl alanı yaklaşık 130,000ha’a inmiştir. Bölgede sulu tarım için yılda ortalama hektar başına 6000 m3 su kullanılmaktadır. 2000’li yılların başında Tuz Gölü’nü besleyen yeraltı suyunun miktarı yılda 740 hm3 civarındayken günümüzde bunun ciddi bir oranda azaldığı tahmin edilmektedir. Gün geçtikçe kuruyan gölün yanı sıra tuzcul ortama has endemik bitki türlerinin yoğunlaştığı yarı sulak habitatlar da etkilenmiştir. Eşmekaya Sazlıkları 1997 yılına kadar 11,250 ha’lık bir Önemli Kuş Alanı iken 6,700 ha sulama amaçlı inşa edilen Eşmekaya Barajı nedeniyle bugün sazlıklar tamamen kurumuş ve tüm ornitolojik çeşitlilik yok olmuştur. Ayrıca, Tuz Gölü’nün sahip olduğu doğal yapının gaz depolamaya müsait olduğundan yola çıkarak, Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğine yönelik, her birinin fiziksel hacmi 630 bin m3 olan, on iki üniteden oluşan bir depolama tesisi planlanmaktadır. Tesisin günlük Türkiye doğalgaz şebekesine 40 milyon m3 gaz verilebileceği öngörülmektedir. İhale süreci 2010’da başlayan Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi yılda 1 milyar m3 doğalgaz depolanmasına olanak sağlayacak ve 2018’de tamamlanması beklenen bir projedir. Ancak mağaralardaki tuzların eritilmesi büyük miktarda temiz su kullanılmasını gerektirmekte ve bölgede halihazırda az bulunan su kaynaklarına baskı oluşturmaktadır. Tatlı suyun Özel Çevre Koruma Bölgesi dışında kalan Hirfanlı Barajından (120 km mesafe) getirilmesi söz konusudur. Projenin gerçekleşeceği alanın Aksaray-Şereflikoçhisar arasındaki fay hattına olan yakınlığından ve yaratabileceği potansiyel bir felaketten ötürü de sorgulandığı bilinmektedir. Alandaki proje şirketleri China Tianchen Engineering Corporation, ATLAS Petrol Gaz İthalat İhracat, BOTAŞ, DSİ'dir. |
Nüfus türü | Kırsal |
İhtilafın başlama yılı: | 1997 |
Proje sahibi şirketler: | General Directorate of State Hydraulic Works from Turkey - for Esmekaya Dam ATLAS Petroleum, Gas, Import, Export and Marketing Inc. from Turkey - for natural gas storage China Tianchen Engineering Corporation from China - for natural gas storage BOTAS from Turkey - for natural gas storage |
Finansman kuruluşları: | The World Bank (WB) from United States of America |
İhtilafın yoğunluk durumu | POTANSİYEL / UYKUDA / GÖRÜNMEZ (Mevcut durumda görünür bir örgütlenme yok) |
Karşı hareketin başladığı aşama: | Görünür karşı hareket henüz mevcut değil |
Çevre etkileri | Görülen: Biyolojik çeşitlilik kaybı (yaban hayatı, tarımsal çeşitlilik), Çölleşme/kuraklık, Manzara/estetik kaybı, Yer altı sularının kirlenmesi veya tükenmesi, Ekolojik ve hidrolojik dengenin bozulması Potansiyel: Gıda güvenliğinin tehdidi ve gıda krizi (ekin bozulması vb.), İklim değişikliği, Toprak erozyonu, Hidrolik ve jeolojik sistemlerin büyük ölçekli hasarı |
Sağlık etkileri | Potansiyel: Yetersiz beslenme, Ruhsal problemler (stres, depresyon, intihar vb.) |
Sosyoekonomik etkiler | Görülen: Geçim kaynağı kaybı, Geleneksel bilgi/yöntem/kültür kaybı, Topraksızlaşma, Doğal güzelliğin ve ilişkilendirilen yerel aidiyet duygusunun kaybı Potansiyel: Yerinden edilme/zorunlu göç |
Projenin mevcut durumu | Faaliyet göstermekte |
İhtilaf sürecinde gerçekleşenler: | Göç/yerinden edilme |
Bu ihtilafta çevre adaleti sizce sağlandı mı?: | Hayır |
Neden? Kısaca açıklayınız: | Alan için yürütülen eylemler kısaca şöyle özetlenebilir: WWF Türkiye, Konya Kapalı Havzası Entegre Havza Yönetimi Projesini yürütmüş ancak havzanın korunmasında gelişme kaydedilememiştir. Kamuoyu oluşturmak amacıyla yapılan eylemler de başarılı sonuçlar vermemiştir. Örneğin, Doğa Derneği Tuz Gölü’ndeki biyolojik çeşitlilik kaybı ve çölleşmeye dikkat çekmek üzere bölgede insan gövdelerden “İmdat” yazılan bir etkinlik düzenlemiştir. Sonuç olarak, Tuz Gölü ekolojik özelliklerinden ötürü Özel Çevre Koruma Kurumu olmasına rağmen etkin bir koruma gözlenememektedir. |
İlgili yasa ve mevzuat - ihtilafla ilişkili hukukî metinler |
| |||||||||
Referanslar - ihtilafla ilgili makale, kitap… |
| |||||||||
| ||||||||||
İlgili görseller (fotoğraflar, videolar) - ihtilafla ilgili fotoğraf ve video linkleri |
|
Katkıda bulunan: | Esra Basak |
Son güncelleme | 08/04/2014 |
İhtilaf no: | 1048 |