Çoruh Havzası’nda yapılacak barajların en dikkat çeken özelliklerinden biri, baraj rezervuar sahasında çok sayıda yerleşme ve tarım arazisinin kalmamasıdır. Az sayıda olan nüfus, yeni yerleşim yerlerine taşınma, yeni geçim kaynakları bulma ve yeni bir yaşama uyum sağlama sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır. İstimlâk bütçesinin yetersiz olması ve geç ödenmesi, yeniden yerleşme için yer gösterilmemiş olması gibi bir dizi sorun yaratmaktadır. Orta ve Aşağı Çoruh vadisindeki çok sınırlı, ancak oldukça verimli olan tarım alanları tamamen sular altında kalacaktır. Akdeniz iklimine sahip olan Çoruh havzasında zeytinden pirince, üzüme çeşitlerine kadar birçok meyve ve sebze üretimi gerçekleştirilmektedir. Barajlarla birlikte bu sona ermiştir. Diğer taraftan, nüfusun yeniden yerleştirilmesi, ulaşım ağının yenilenmesi yatırımlara büyük bir yük getirecektir. Enerji yatırım projeleri, doğal alanlarını da olumsuz etkileyecektir. Çoruh vadisi ve diğer vadilerdeki mevcut tarihi, mimari ve kültürel değerlerin bir kısmı su altında kalacaktır. Rafting ve dağ yürüyüşü gibi doğa sporları için, ender rastlanan parkurların bir bölümü de kullanılamaz hale gelecektir. Böylece, Çoruh Kanyonu ve rafting parkuru yok olunca, bölgede giderek gelişen turizm aktivitesi de zarar görecektir. Barajlara ve HES'lere karşı ilk zamanlarda herhangi bir karşı çıkış yaşanmadı. Yusufeli Barajı ve HES'lerine halkın karşı çıkışları yaşansa da kısa sürmüştür. Bugün Çoruh ve kolları üzerindeki baraj ve HES'lere karşı aktif bir halk hareketi yoktur. |
İhtilafın ismi: | Çoruh Enerji Planı |
Ülke: | Türkiye |
İl veya eyalet | Artvin, Erzurum, Bayburt |
Konum hassasiyeti | YÜKSEK (yerel düzey) |
Ana kategori: | HES'ler ve su yönetimi |
Alt kategori: | HES'ler, barajlar ve su paylaşım ihtilafları |
İhtilafa konu olan meta: | Su |
Proje detayları | Çoruh Enerji Planı, Çoruh nehrinin mevcut su potansiyelinden yararlanarak hidroelektrik enerjisi üretmek amacıyla Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 1960’lı yıllarda başlatılan ilk çalışmalar 1969 yılında tamamlanarak “Çoruh Havzası İstikşaf Raporu” hazırlanmıştır. 1982 yılında hazırlanan “Çoruh Nehri Hidroelektrik Gücü Geliştirme Planı” çalışmaları neticesinde ana nehir üzerinde entegre basamak şeklinde gerçekleştireceği 10 baraj, nehir kollarında 21 nehir tipi HES projesi olmak üzere 31 adet HES tesisinin yapılması planlanmıştır. Planlanan projelerin toplam kurulu gücü 3167 MW, yıllık enerji üretimi ise 10,3 kWh/yıl olarak belirlenmiştir. Toplam uzunluğu 431 km olan Çoruh Nehri (410 km'si Türkiye'de, 21 km'si Gürcistan'da bulunur) ve yan kolları üzerinde bir kısmının inşaatı bitmiş bir kısmı inşaat halinde ve bir kısmı da proje halinde olan barajlı ve nehir-tipi hidroelektrik santral (HES) projelerine Çoruh Enerji Planı adı verilmiştir. Plan kapsamında 31 adet HES planlanmış, bunlardan Muratlı Barajı 1999 yılında inşaatına başlanılmış olup 2005 yılında işletmeye alınmıştır. Borçka Barajı 2007 yılında Deriner Barajı ise 2013 yılında işletmeye alınmıştır. 2011'de inşaatına başlayan Artvin Barajı 2016'da üretime başladı. Arkun Barajı ise, 2014 yılında üretime başladı. Yusufeli Barajı’nın inşaatına 2012 yılında başlanmış ve devam ediyor. Erzurum'da Güllübağ Barajı da faal durumda. Bayburt ili sınırları içinde Laleli Barajı inşaat halinde, İspir Barajı ve HES planlama aşamasında iken, Aksu Barajının ise üretim lisansı alınmıştır. Ayrıca Çoruh'un kolları üzerinde adet nehir tipi HES yapıldı. Bardız Kolu üzerine Gelintaş HES, Oltu kolu üzerine Olur ve Ayvalı HES, Barhal kolu üzerine Altıparmak HES ve Berta kolu üzerine de Bayram ve Bağlık HES. |
Proje alanı | 2.210.000 ha |
Yatırım miktarı | Yaklaşık 5 milyon dolar |
Nüfus türü | Yarı-kentsel |
Etkilenen nüfus | 50 bin ile 200 bin arası |
İhtilafın başlama yılı: | 01/01/2001 |
Proje sahibi şirketler: | Doğuş Enerji from Turkey LCK Yusufeli Adi Ortaklığı Yüksel İnşaat from Turkey |
İlgili devlet kuruluşları: | EÜAŞ: Elektrik Üretim Anonim Şirketi Enerji Bakanlığı Çevre Bakanlığı |
Harekete geçen sivil toplum kuruluşları: | Yusufeli’ni Koruma ve Kültür Derneği |
İhtilafın yoğunluk durumu | DÜŞÜK (Kısıtlı yerel örgütlenmeler) |
Karşı hareketin başladığı aşama: | Proje etkileri hissedildiğinde |
Harekete geçen gruplar: | Çiftçiler Yerel sivil toplum örgütleri Bilim insanları/uzmanlar |
Harekete geçme şekilleri: | Platform/ağ oluşturma Alternatif çözüm önerileri oluşturma Dava, mahkeme, yasal aktivizm Medya tabanlı aktivizm/alternatif medya ÇED raporlarına itirazlar |
Çevre etkileri | Görülen: Biyolojik çeşitlilik kaybı (yaban hayatı, tarımsal çeşitlilik), Gıda güvenliğinin tehdidi ve gıda krizi (ekin bozulması vb.), Manzara/estetik kaybı, Toprak erozyonu, Hidrolik ve jeolojik sistemlerin büyük ölçekli hasarı, Ekolojik ve hidrolojik dengenin bozulması Potansiyel: Genetik kirlenme, İklim değişikliği |
Sağlık etkileri | Görülen: İş kazaları ve hastalıkları Potansiyel: Ruhsal problemler (stres, depresyon, intihar vb.) |
Sosyoekonomik etkiler | Görülen: Yerinden edilme/zorunlu göç, Geçim kaynağı kaybı, Topraksızlaşma Potansiyel: Geleneksel bilgi/yöntem/kültür kaybı, Kadınlar üzerinde olumsuz etkiler, Doğal güzelliğin ve ilişkilendirilen yerel aidiyet duygusunun kaybı |
Projenin mevcut durumu | İnşa sürecinde |
İhtilaf sürecinde gerçekleşenler: | Yolsuzluk/yozlaşma Aktivistlerin suçlanması Mahkeme kararı (başarı) Mahkeme kararı (başarısızlık) Göç/yerinden edilme |
Bu ihtilafta çevre adaleti sizce sağlandı mı?: | Hayır |
Neden? Kısaca açıklayınız: | Çoruh Enerji Planı, büyük oranda hayata geçirilmiş, karşı görüşler yok sayılmıştır. Planın Yusufeli Barajı kısmına karşı halkın tepkisi bastırılmıştır. 2005 yılı Temmuz ayında Danıştay 10. Dairesi aşağıdaki gerekçelerle proje ve ihalelerin durdurulması ve iptal edilmesi kararını vermiştir. Mevzu bahis olan hali hazırdaki ÇED raporu Türk kanunlarına göre geçerli değildir ve ÇED raporlarında aranan kriterleri içermemektedir. Bir ÇED raporu için T.C. Enerji Bakanlığının görevlendirme yapması gerekmektedir ki; söz konusu olayda mevzu bahis işlem yapılmamıştır. 2005 yılı Temmuz ayında Enerji bakanlığı ve DSİ karara itiraz etmiştir. Böylece dava Danıştay İdari Davalar Kuruluna intikal etmiştir. − 2005 yılı Ağustos ayında Danıştay İdari Davalar Kurulu 6 ret, 23 kabul oyuyla temyiz kararını vermiştir. Buna göre “Proje 1990’dan önce planlandığı ve o zamanlarda ÇED raporu yükümlülüğü olmadığı için proje inşa edilebilir” denilmiştir. Dolayısıyla birçok baraj tamamlanmış, Yusufeli Barajı'nın inşaatı ise bitmek üzeredir. |
Referanslar - ihtilafla ilgili makale, kitap… |
| ||||||
| |||||||
İlgili görseller (fotoğraflar, videolar) - ihtilafla ilgili fotoğraf ve video linkleri |
|
Katkıda bulunan: | Cemil Aksu, Polen Ekoloji (Türkiye) |
Son güncelleme | 24/11/2020 |
İhtilaf no: | 4432 |